TENİSDE DUYGULAR VE PERFORMANS
Duygular sözle anlatilmasi güç olan ve cosku, sevinç, nese, kizginlik,
öfke, hiddet, endise, korku v. b isimlerle anilan yasantilari kapsar.
Duygularin bilinçli olarak yönetilebilmesi için antrenman planlamasi
sirasinda ele alinmasi gerekir.
Duygularin kontrol altina alinmasindan
kasit, onlarin bastirilmasi degildir. Çünkü duygular deneyim ve ögrenme
süreçlerinin kontrolü altindadir, Duygularini tanimayan ve yönetemeyen
sporcu, sahip oldugu gerçek performans düzeyini sergileyemez.
Sporcunun duygulari kendine yönelik olabilir. Genellikle genç sporcular
bir yandan yetersiz kendine güven, bir yandan da begenilme, kabul görme
istegi arasindaki farklilik düsük performans ortaya konmasina neden
olabilir.
Burada sporcu o gün havasinda olmadigi ya da her seyin ters
gittigi gibi ifadelere olasi basarisizligina kilif hazirlamaya çalisir.
Basta bir sekilde sporcu duygularini çevredeki kisi ve olaylara
yöneltebilir. Sporcu hava durumunu, zemini i, ulasim kosullarini, yakim
arkadaslarinin yaptigi hatalari kendi basarisizliginin nedeni olarak
gösterebilir. Hayal kirikligi ve teslimiyetin sonucu sansizliktan
kurtulamamak olarak açiklayabilir.
Bu noktada antrenöre büyük görev düsmektedir. Antrenör sporcunun
duygularinin yarismandan önce ortaya çikmasina olanak saglayacak
planlamalar yapilmalidir. Çünkü, kisisel farklilik nedeniyle sporcularin
duygusal yönelimleri ve bunlarin yönetimi farkli olacaktir. Bunlarin
yarisma sirasinda tespit ederek çözümlemek olasi degildir.
Sporcunun duygulari nese, endise veya kizginlik düzeyinde ise gösterdigi
tepkiler performansini engelleyecek asamada degildir. Antrenör
sporcuya açiklayici konusmalar yaparak veya örnekler göstererek ona
yardimci olabilir. Ancak bu duygularin aliskanlik haline gelmesi,
yarismanin hafife alinmasi ve önemsenmemesine yol açacagindan göz ardi
edilmemelidir.
Sporcunun duygulari sevinç, korku veya öfke düzeyinde ise dikkati,
koordinasyonu ve taktik davranislari olumsuz yönde etkilenelebilir.
Çünkü bu duygular sporcunun yarisma için hedefledigi teknik ve taktik
davranislarinin önemini kaybetmesine yol açar.
Rakip öne geçtigi durumlarda sporcu yukaridaki
duygularin etkisinde ise rakibine düsmanca duygular sergileyebilir veya
yarismayi kazanma ümidini kaybederek çaba göstermekten vazgeçebilir. Ya
da yarisma sirasinda bu duygularla hareket eden sporcu, eger yarismada
iyi durumda ise erken sevinç nedeniyle teknik, taktik davranisi
önemsemeyerek sürpriz yenilgiler alinmasina yol açabilir. !!
Antrenör iyi
gözlem yaparak sporcunun bu duygularini hemen tespit edip algilama,
düsünme ve karar vermesinde bilinçliligin devamini saglamalidir.
Sporcunun duygulari cosku, dehset veya hiddet düzeyinde ise basta
düsünme ve algi yetenegi olmak üzere pek çok zihin fonksiyonu zayiftir
ve hareketlerini bilinçli olarak gerçeklestirmesi olasi olmaz. Sporcunun
sahip oldugu psiko-fizik denge durumuna kavusmasi için yogun
duygularin ortadan kaldirilmasi gerekir. Aksi takdirde sporcuya oyunda
tutmaya devan etmek ve sonuç beklemek büyük hata olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder