20 Ocak 2013 Pazar

TENİSDE DUYGULAR VE PERFORMANS

TENİSDE DUYGULAR VE PERFORMANS
 

Duygular sözle anlatilmasi güç olan ve cosku, sevinç, nese, kizginlik, öfke, hiddet, endise, korku v. b isimlerle anilan yasantilari kapsar.

 Duygularin bilinçli olarak yönetilebilmesi için antrenman planlamasi sirasinda ele alinmasi gerekir. 

Duygularin kontrol altina alinmasindan kasit, onlarin bastirilmasi degildir. Çünkü duygular deneyim ve ögrenme süreçlerinin kontrolü altindadir, Duygularini tanimayan ve yönetemeyen sporcu, sahip oldugu gerçek performans düzeyini sergileyemez.
 


Sporcunun duygulari kendine yönelik olabilir. Genellikle genç sporcular bir yandan yetersiz kendine güven, bir yandan da begenilme, kabul görme istegi arasindaki farklilik düsük performans ortaya konmasina neden olabilir.

 Burada sporcu o gün havasinda olmadigi ya da her seyin ters gittigi gibi ifadelere olasi basarisizligina kilif hazirlamaya çalisir. 

Basta bir sekilde sporcu duygularini çevredeki kisi ve olaylara yöneltebilir. Sporcu hava durumunu, zemini i, ulasim kosullarini, yakim arkadaslarinin yaptigi hatalari kendi basarisizliginin nedeni olarak gösterebilir. Hayal kirikligi ve teslimiyetin sonucu sansizliktan kurtulamamak olarak açiklayabilir.
 


Bu noktada antrenöre büyük görev düsmektedir. Antrenör sporcunun duygularinin yarismandan önce ortaya çikmasina olanak saglayacak planlamalar yapilmalidir. Çünkü, kisisel farklilik nedeniyle sporcularin duygusal yönelimleri ve bunlarin yönetimi farkli olacaktir. Bunlarin yarisma sirasinda tespit ederek çözümlemek olasi degildir.
 


Sporcunun duygulari nese, endise veya kizginlik düzeyinde ise gösterdigi tepkiler performansini engelleyecek asamada degildir. Antrenör sporcuya açiklayici konusmalar yaparak veya örnekler göstererek ona yardimci olabilir. Ancak bu duygularin aliskanlik haline gelmesi, yarismanin hafife alinmasi ve önemsenmemesine yol açacagindan göz ardi edilmemelidir.
 


Sporcunun duygulari sevinç, korku veya öfke düzeyinde ise dikkati, koordinasyonu ve taktik davranislari olumsuz yönde etkilenelebilir. Çünkü bu duygular sporcunun yarisma için hedefledigi teknik ve taktik davranislarinin önemini kaybetmesine yol açar.



Rakip öne geçtigi durumlarda sporcu yukaridaki duygularin etkisinde ise rakibine düsmanca duygular sergileyebilir veya yarismayi kazanma ümidini kaybederek çaba göstermekten vazgeçebilir. Ya da yarisma sirasinda bu duygularla hareket eden sporcu, eger yarismada iyi durumda ise erken sevinç nedeniyle teknik, taktik davranisi önemsemeyerek sürpriz yenilgiler alinmasina yol açabilir. !!



Antrenör iyi gözlem yaparak sporcunun bu duygularini hemen tespit edip algilama, düsünme ve karar vermesinde bilinçliligin devamini saglamalidir.
 


Sporcunun duygulari cosku, dehset veya hiddet düzeyinde ise basta düsünme ve algi yetenegi olmak üzere pek çok zihin fonksiyonu zayiftir ve hareketlerini bilinçli olarak gerçeklestirmesi olasi olmaz. Sporcunun sahip oldugu psiko-fizik denge durumuna kavusmasi için yogun duygularin ortadan kaldirilmasi gerekir. Aksi takdirde sporcuya oyunda tutmaya devan etmek ve sonuç beklemek büyük hata olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder