30 Nisan 1993
Almanya'nın Hamburg şehrinde yapılan bayanlar
tenis turnuvasının çeyrek finalinde dünyanın bir numaralı tenisçisi
Monica Seles, Magdalena Maleeva karşısında 6-4, 4-3 öndeydi. Her iki
oyunda bir yapılan saha değişimi sırasında sandalyesinde oturan Monica
Seles, seyircilerin arasından korta giren Gunther Parche tarafından
sırtından bıçaklandı. Parche, fanatik bir Steffi Graf hayranıydı ve
Monica Seles'in ezeli rakibi Graf'ın tekrar dünyanın bir numarası olması
için Monica'yı yaralamak istediğini söylemişti. Bıçak yarası derin
değildi ve Seles kısa süre sonra iyileşti ancak bu olay Seles'in
psikolojisini o kadar bozmuştu ki, ünlü oyuncu 2 yıldan uzun bir süre
kortlardan uzak kaldı. Gunther Parche Alman mahkemelerinde yargılandı ve
akli dengesi yerinde olmadığı için ceza almadı. Monica Seles kortlara
döndükten sonra Grand Slam turnuvaları kazanmaya devam etti ancak eski
formunu bir daha asla yakalayamadı.
1993 Wimbledon Bayanlar Finali
Çek Jana Novotna'nın final maçının son setinde Steffi Graf karşısında
5-1 öne geçmek üzereyken çift hata yaparak maçı kaybettikten sonra, kupa
töreni sırasında Kent Düşesi'nin omzunda ağlamış, Düşes Novotna'yı
sırtını sıvazlayarak teselli etmişti.
1997 yılında bu kez de 16
yaşındaki Martina Hingis'e karşı son setteki servis avantajını kaybedip
maçı verdikten sonra nihayet 1998'de Fransız Natalie Tauziat'yı yenerek
şampiyon olduğunda, Java Novotna, Kent Düşesi'nin kendisine 'Third Time -
Lucky' dediğini söylemiştir.
1999 Fransa Açık Bayanlar Finali
Kariyerinde kazanamadığı tek Grand Slam turnuvası olan Fransa Açık'ı
kazanma arzusu ile korta çıkan Martina Hingis, Steffi Graf karşısında
6-4, 5-4 öne iken maçı kazanmak için servis atmış ancak seti 7-5
kaybettikten sonra final setini de 6-2 kaybederek şampiyonluğu Graf'a
kaptırmıştı. İkinci sette, topun düştüğü yer hakkında hakemle
tartışırken Steffi Graf'ın kortuna girerek bir ceza puanı alan Hingis
daha önce de raketini yere vurarak kırdığı için uyarı almıştı. Graf
karşısında yavaş yavaş yenilgiye giderken her yolu deneyen Hingis,
underarm servis atmayı bile denemiş ancak Fraulein Forehand Graf her
zamanki soğukkanlılığını korumuştu. Maç boyunca devam eden şımarık
davranışları yüzünden Fransız seyircisinin meşhur yuhalamalarına maruz
kalan Hingis, maçın bitiminde öfkeyle kortu terk etmiş ancak daha sonra
annesinin omzunda, gözyaşları içerisinde kupa törenine getirilmişti.
Tören sırasında 'Belki gelecek yıl kazanabilirim, hatta belki seyirci de
o zaman benim tarafımda olur' diyen Martina Hingis ne yazık ki bu
rüyasını gerçekleştiremedi.
1999 Amerika Açık Erkekler Çeyrek Finali
Gittiği her yerde seyircilerin sevgilisi olmayı başaran ve üç Fransa
Açık şampiyonluğu bulunan Guga lakaplı Brezilyalı Gustavo Kuerten, ABD
Açık'ın çeyrek finaline, çok başarılı bir kariyeri olmasına rağmen hiç
Grand Slam kazanamamış Fransız tenisçi Cedric Pioline ile
karşılaşıyordu. 3 saat 22 dakika süren karşılaşmanın üçüncü setinde 30
puan süren tie-break setinin 19. puanında Kuerten'in geri çevrilemez
görünen vuruşuna, sprint atarak olağanüstü bir paralel Forehand vuran
Cedric Pioline, düştüğü yerde ellerini havaya kaldırıp puanı kazanmasını
kutlarken, Kuerten de raketini bırakıp karşı sahaya geçmiş ve rakibini
tebrik etmişti. Kendi sahasına döndüğünde de alkışlamaya devam eden
Kuerten, bu davranışıyla ne kadar centilmen bir sporcu olduğunu bir kez
daha göstermişti. Martina Hingis'in Fransa Açık finalinde, topun izine
bakmak için rakibinin sahasına geçmesi yılın en çirkin anlarından biri
ise, Kuerten'in rakibini tebrik etmek için karşı sahaya geçmesi de yılın
en güzel anlarındandı. Maçı Pioline 4-6, 7-6 (8-6), 7-6 (16-14), 7-6
(10-8) kazandı.
2004 Amerika Açık Bayanlar Çeyrek Finali
Bir önceki yıl partizan seyircinin desteğine rağmen finale yükselmeyi
başaramayan Jennifer Capriati, bu kez vatandaşı Serena Williams
karşısında yarı-final şansı arıyordu. İlk iki seti paylaşan tenisçiler
üçüncü setin ilk oyununda skorda 40-40 sağlamıştı. Tam bu anda
Williams'ın çizgiye paralel backhand'i çizgi hakemin tarafından içerde
olarak ilan edildi. Ancak sandalye hakemi Mariana Alves, çizginin
oldukça içinde olduğu açıkça görülen topun dışarda olduğunu söylerek
skoru Capriati lehine 'Avantaj' olarak açıkladı. Kulaklarına inanamayan
Williams 'Ne oldu? Puan benimdi. Top içerdeydi. Avantaj benim' dedikten
sonra hakeme doğru ilerleyerek 'Puan benimdi! Neden bahsediyorsun? Ne
oluyor? Pardon? Top öyle içerdeydi ki... Ne biçim iş bu?' dedi. Ancak
hakemin kararı değişmedi. Capriati ise kortun diğer tarafında hiç sesini
çıkarmadan duruyordu. Belki de bu maçın kaderini değiştiren karar oldu.
Williams seti ve maçı kaybetti. Maçı kazanan Capriati ise yarı-finalde
Rus tenisçi Elena Dementieva'ya elendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder